3 Eylül 2012 Pazartesi

YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT
"Yolunu yitirdiğini, şaşırdığını hissettiğin zaman ağaçları düşün, onların büyüme biçimini anımsa. Unutma ki yaprağı gür ama kökü zayıf bir ağaç ilk güçlü rüzgarda devrilir. Oysa kökü güçlü ve az yapraklı ağaçta can suyu binbir güçlükle dolaşır. Kökler ve yapraklar aynı ölçüde gelişmelidir. Olayların içinde ve üzerinde olmalısın. Ancak böyle gölge ve sığınak sunabilir. Ancak böyle doğru mevsimde çiçekler ve meyvelerle donanabilirsin. Ve sonra, önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilmediğin zaman, herhangi birine, öylece girme otur ve bekle. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin derin soluk aldıysan, öyle soluk al. Hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme. Bekle ve gene bekle. Dur sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve yüreğinin götürdüğü yere git..."
  Yukarıdaki paragraf  Susanna Tamaro'nun yazının başlığıyla aynı isimli kitabından alınmıştır. Bu paragrafı ilk defa üniversite 1. sınıfta okumuş ve çok etkilenmiştim. Bu bölüm romandaki büyükannenin torununa nasihat kısmıdır. Zaten doğuştan romantik olan ben gerçekten de yüreğimizdeki sesin bizi hiç yanıltmayacağını düşünüyordum. Geçmiş zaman kipi kullanıyorum. çünkü şu an kesinlikle bunun tam tersini düşünüyorum. Çünkü duygular da,  mantık da insanı aldatabiliyor. Yüreğiniz sizi nereye götürür? Meçhul ama bence çok fazla uzaklara götürmesin. Bir belgesel izlemiştim. Bir balık türü varmış. Okyanusta milyonlarca kilometre yol aldıktan sonra ölmesine yakın doğduğu yere geri dönermiş. Bence insanlar da aynı bu balık gibiler. Kendi kültürlerinden, doğdukları büyüdükleri yerlerden kopamıyorlar. Klasik bir atasözümüz buna örnek "Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım demiş." Yani ne aşk ne de para insanı kendi kültürünün insanlarından, gelenek ve göreneklerine aşina olduğu bir yerden daha fazla mutlu edemez. Şimdi bana insanlar değişebilir yeni yerlere, yeni ortamlara uyum sağlayabilir diyebilirsiniz. Elbette insan değişken bir varlıktır fakat bu değişiklik başka bir insan için olmamalıdır. İnsan değişecekse daha iyi bir toplum yaratmak için değişmelidir. Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıysa eğer, öyleyse bu tercihleri yaparken çok dikkatli olmalıyız. Yüreğim bir gün benimle konuşur mu? Bilemem ama eğer konuşursa ona ne söyleyeceğimi çok iyi biliyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder