27 Haziran 2012 Çarşamba

HASRET
   Hasret benim içimde kanayan bir yara,
   Vicdan muhasebemdir...
   Size bugün Hasret'ten bahsedeceğim. Bu ismi ailesi acaba, onun bir şeylere hasret kalacağını bile bile mi vermişler? Bilinmez...
    Badem gözlü,esmer,şirin yüzlü bir kızdı o.Tek ama tek isteği okumak,öğretmen olmaktı Hasret'in.Ne büyük bir problemdi bu anlayamazsınız.Çünkü o,Urfa'nın bir köyünde ailesinin ilk kız çocuğu olarak doğmuştu.Bu, şu anlama geliyordu orda: Hasret kardeşlerine bakıcı,evin hizmetkarı ve büyük toprak sahiplerinin tarlalarında ırgattı.Pamuk zamanı 45 derece sıcakta yüzlerini,tüm uzuvlarını güneşten yanmamak için örtülerle sararak ellerini bir pamuğun dikenine, bir yumuşak beyaz yerine saplayarak pamuk toplayacaktı.Pamuk toplamak hayat gibiydi.Bir dikenli taraf çıkacaktı önüne bir yumuşak taraf...
   Ben o köyde 3yıl öğretmenlik yaptım.Şehirde kalıyordum,servisle gidiş geliş yapıyorduk yani çok rahattım aslında.İlk günümü hatırlıyorum da,Milli Eğitim Müdürlüğündeki memur: " Şurası yaaa Çamlıdere. Bağırsan sesin çarşıdan duyulur." diyordu. Bindik Viranşehir minibüsüne git, git, git ,bitmiyor.Bütün beton binalar kayboldu,sağda solda toprak evler var ve her yer sapsarı otlar...Ağaç mı?O da ne?Ancak televizyonda görürsünüz.
  Derse  girdim. İlk dersim de çok komikti.7-A sınıfındayım .(Hasret'in sınıfı) Sınıfta 5-6 öğrenci var "Nerde gerisi sınıfın "dedim."Pamuktalar hocam, (H harfini gırtlaktan çıkararak okuyun) 2 aya kadar gelmezler" dedi. Adı Kemal'di hala görüşüyoruz telefonla.15 dk anlattım yapacaklarımızı konuş konuş zaman geçmiyor.Esmer yüzler,siyah gözler bana bakıyor,inceliyorlar beni."Bugünlük bu kadar dedim, öğretmenler odasına gittim.Kimse yok.10dk sonra zil çaldı ve herkes geldi.Böylece dersten erken çıkılmayacağını öğrendim.
  Hasret 2 ay sonra geldi. Zaten okul kapanmadan 2 ay önce de gidecekti. Onun badem gözleri beni hemen göz hapsine almıştı.Her nöbette yanıma gelir,benimle gezer,bol bol sohbet ederdik.Dersleri gerçekten çok iyiydi,zekiydi.Kompozisyondan 30 puanı bir tek o alırdı.O sene öyle geçti Sonraki sene 8.sınıf oldular.Fakat Hasret'i bir korku sarmıştı "Hocam beni artık okutmayacaklar" diyordu."Nasıl olur Hasret sen çok başarılısın, okuturlar ben konuşurum babanla " dedim." Hocam ben kardeşlerime bakacağım öyle söylüyor annem"dedi. Hasret'in babasıyla konuştum bana olumlu cevaplar verdi fakat sonraki sene Hasret haklı çıktı.Onunla kardeşi vasıtasıyla mektuplaştık bir süre, ona kitaplar gönderdim. Her mektupta okuma aşkını anlatıyordu bana.Bir daha onu hiç göremedim.Köyü uzaktaydı taşımayla geliyorlardı Çamlıdere'ye.
  Hasret şimdi 22 yaşında belki çocuğu belki de çocukları vardır.Ve ben ne onun için ne de başka Hasretler için hiçbir şey yapamadım.
   Hasret benim içimde kanayan bir yara,
   Vicdan muhasebemdir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder