"İnsana kendisini iyi hissettiren şeyler nelerdir?" Listesi yapmak istedim bu akşam. Bir numaraya çikolata yemek yazmayı düşündüm. Sonra dedimki kendi kendime "insanı, çikolata yemek kadar mutlu edecek başka ne vardır?" Böylece iki numarayı aranmak, sorulmak, merak edilmek kısacası özlenmek başlıkları aldı. Hangi şekilde olursa olsun: Mail, mesaj, telefonla arama ya da eve ziyaret... Hepsi de insana kendini mutlu hissettirir. Bir de eskiden "çağrı atma" denen bir kültür vardı. Düşünüyorum da o zamanlar her şey ne kadar saftı. Çok değil on yıl öncesinden bahsediyorum. İletişim pahalıydı. Öyle aklınıza her estiğinde arayamazdınız birini. Şimdi iletişim eskiye nazaran daha ucuz ya da bilmiyorum iş hayatına atıldık ve iletişim için ekonomik olarak daha uygunuz. Bu sefer de arayanımız ve arayacağımız insanlar azaldı. Arandığımızda ise iyi hissediyoruz kendimizi. Aranıyorsunuz çünkü siz arayan insan için özelsiniz. Siz iyisiniz ya da karşıdaki kişi için önemlisiniz. Bu yüzden nasıl olduğunuz ve neler yaptığınız onun tarafından merak ediliyor, anlamına gelir bu aramalar.
"Aranmak" her zaman "aramaya" göre daha kolaydır. Arayacağınız zaman hep şöyle olur: Acaba uygun mu, ona ne söyleyeceğim, bu aramadan nasıl bir kasıt çıkaracak? Aranmak ise daha az karmaşıktır genelde. "Beni niye aradı?" diye düşünmeyiz çünkü. Kendi egolarımız, aranan bir kişi olarak görmeye kolayca ikna eder bizi. Bu yazıyı şöyle bitirmek istiyorum. Aramaktan çekinmeyin. Aranan bir kişi olmanın yolu arayan bir kişi olmaktan geçer bence.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder