Yeni bir şey satın aldığında mutlu olmayan insan var mıdır? Bilemiyorum. Fakat ben bir şey alamadığında mutsuz olan, bunu bir alışkanlık hatta bağımlılık haline getiren insanlar tanıyorum. Sırf "indirime girmiş, kampanya varmış" masallarıyla bize ihtiyacımız olmayan ne ürünler aldırıyorlar saymakla bitmez. "Al, dursun bir yerde." Mantığıyla hareket eden birçok insan var. Parayı elbette harcamak için kazanıyoruz. Fakat alnımızın teriyle, emeğimizin karşılığını çoğu zaman karşılayamayan paramızı hiç kullanmayacağımız, giymeyeceğimiz, yemeyeceğimiz, ürünler için başkalarının avucuna saymak ne kadar doğrudur? Bu konuda düşünmek lazım. Başta da söylemiştim. Bazıları için alışveriş bir hastalık haline gelmiş. Hayatında yerini dolduramadığı şeyler için kendini mağazalarda bir şeyler satın alarak tatmin eden insanlar var. Ne kadar çok harcarsa harcasın asla doyuramadığı satın alma isteği olan yığınlar tam da bu sistemin yaratmak istediği insan tipidir. İnsanlar daha çok almalı, fabrikalar daha çok üretmeli, daha çok işçinin emeği gasp edilmeli ve patronlar daha çok zengin olmalıdır. Böylece kapitalist sistem, bizi boğmaya, yutmaya, krizler üretip satın alma gücümüzü düşürmeye ve bizi birbirimize yabancılaştırmaya devam edecektir.
Dikkat ettiniz mi ayakkabı tamiri yapan dükkanlar ne kadar çok azaldı? Eskiden ayakkabımız yırtılınca tamirciye verir. Tamirattan sonra ayakkabımızın yeni bir yeri yırtılana kadar onu tekrar kullanırdık. Şimdi en ufak bir aşınmada doğru çöpe postalanıyor ayakkabılar. Yenisini almak varken kim uğraşır tamirciyle falan. Bunun gibi daha birçok örnek sayabiliriz. Gençlerdeki marka merakı, özenti, tüketim toplumu olma yolundaki en önemli örneklerdir. Bazen sokağa çıkıyorum. Bütün genç kızların ve delikanlıların, aynı saç tipini, aynı kıyafet tarzını, aynı konuşma şeklini benimsediğini görüyorum. Bunların hiçbirini diğerinden ayırt etmek mümkün olmuyor. Tek tip insan şekline doğru gidiyoruz. Okumayan, sorgulamayan, sürekli bir şeyler satın alan ama asla doymayan, amaçsız bir gençlik beni gelecek için oldukça endişelendiriyor. Gençleri suçlamak ve yargılamak işin kolay yanı tabii ki. Asıl sorun, onları bu şekle sokan bu kirli sistemle mücadele edebilmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder