22 Ağustos 2013 Perşembe

AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

Değişir yönü rüzgârın
Solar ansızın yapraklar.
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini,
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten.
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir.
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar.
Boşanır keder zincirlerinden
Sular, tersin tersin akar.
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar.
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk, iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken.
Çünkü, hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını.
Severken hiçbir böcek,
Hiçbir kuş yalnız değildir.
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
                    Ataol Behramoğlu

 Aşk iki kişi arasında yaşandığı zaman evet çok güzel ve özeldir; fakat unutulmaması gereken bir şey var. Tek başına yaşanan aşklar her ne kadar karşılıksız olsalar da bunlara, "aşk değildir" diyebilir miyiz? Keşke olabilse göz göze diz dize... Ne yazık ki her zaman bunu tutturmak mümkün olmuyor. Bence karşılıksız aşklar, iki kişilik yaşananlara göre daha tutkulu oluyor. Kavuşamamanın verdiği acı, dokunamamanınkiyle birleşip büyük bir isteğe dönüşüyor. Günümüzde böyle tutkulu aşklar yok hatta birini bu şekilde sevenlere de "takıntılı" deniliyor artık. İnsanlar teknolojinin hayatı istila etmesiyle öyle bir rehavete kapılıp, öyle çok tembelleştiler ki aşık olup birinin peşinden koşmak, onu elde etmeye çalışmak, ona kur yapmak... Bunlar da insanlara zor gelmeye başladı. Bunu yapan aşığın karşısında nazlı bir yar da yok. Elektrik denen bir şey icat oldu. Hani şu faturası gelenden bahsetmiyorum. Kadın-erkek arasında geçeni kastediyorum. Nedir bu elektrik olayı biliyor musunuz? Karşıdaki kişinin maddi durumu iyiyse, kültürlüyse, fiziği yerindeyse, biraz da sempatikse; hadi gel de çarpılma. İşte böyle... Gerçekler acıdır, acıtır.

11 Ağustos 2013 Pazar

UZUN ŞİİRLER 1

İki rayı gibiyiz
Bir tren yolunun,
Yakın olması
Neyi değiştirir,
Son istasyonun.

                          (Sunay Akın)

10 Ağustos 2013 Cumartesi

TEN UYUMU

Kadın ve erkeklerle ilgili yazmaya devam ediyorum. Bir önceki yazımda eksik kalan ve aslında çok önemli olan bir konuya değineceğim. Başlıktan da anlaşılıyor sanırım. Ten uyumu, cinsel çekim ya da çiftlerin birbirinin bedeninden zevk alması, nedir acaba? Öncelikle cinselliğin ne olduğundan bahsetmeliyiz sanırım. Cinsellik aşkın somutlaşmış halidir. Aşkın olmazsa olmazıdır. Ten uyumu da cinselliğin iki çift arasında en güzel şekilde yaşanılmasıdır. Şu da var ki bu uyumun sağlanabilmesi için duygusal, fiziksel ve ruhsal (psikolojik) uyumun önceden yakalanılmış olması gerekir. Her ilişkide mutlaka olmalı mıdır? Bence olursa tadından yenmez. Olmaması durumunda ise mutlaka ilişki ilerleyen zamanlarda fire verir. Bu uyum varsa belki başka sorunların bile çözümü daha kolay olacaktır. Bu uyumu yakalamak bence oldukça zor. Özellikle kadınlar için işin duygusal boyutu çok önemli olduğu için, ten uyumu sağlanamadan birçok ilişki bitiyor. Bundan daha da kötü olan bir durum ise: milyonlarca evli çift birbiriyle istemeden birlikte oluyor. Önceden şöyle düşünürdüm, "erkekler nasıl olsa her türlü bu işten kazançlıdır." Artık bu fikirde değilim. Erkek de kendini arzulayan bir kadınla, arzulamayan fakat zoraki birlikte olan kadın arasındaki ayrımı pekala yapıyordur sanırım. Jinekolog ya da cinsellik terapisti değilim kendi çapımda kendi doğrularımı yazdım. Son sözüm ise şu olacak eğer partnerinizle ten uyumunu yakalayabildiyseniz bunu sakın ucuz ve basit kavgalarla bozmayın diyorum.